Osman Eyup

iletisim denilen, canlilar arasindaki -olmazsa olmaz- mevzuun onemini anlatabilecek yetiye sahip degilim. bunun tanimini-onemini okuyucuya birakiyor ve dikkatimi ceken bir konuya deginmek istiyorum. karsilikli iletisimde, insanlar duygularini tamamen kelimelere dokemezler, bu bir gercektir. en usta yazar bile sectigi kelimeler ne denli guzel olursa olsun, ses, jest-mimik ve vucut dili olmaksizin, karsisindaki kisiye ancak duygularinin %60ini aktarabilir. gunumuzde buyuk cogunlugun kullanmis oldugu hazir mesajlasma olayi (en bilineni msn) ise, iletisim catismalarini korukleyen, insanlarin birbirlerini anlamasini zorlastiran bir haldedir. aslinda bunun sadece bir eglence araci oldugunu unutan bircok kisi, karsisindaki kisinin kelimelere dokmeye calistigi dusuncelerini bir de kendi sesiyle okuyarak anlam cikarmaya calisinca, is bazen cigirindan cikiyor. ornegin: daha gecen gun msn-kisisel ileti kismima : "insanlar yazi ile ancak duygularinin %60ini anlatabilirler, iletisim ortami ms...

burda biz ogrencilerin en buyuk sıkıntılarından birisi olan yemek mevzuuna deyinecegim. Asagida yasanmis ornek olay ve birkac tarif yer almaktadir, faydalidir, denensindir. işte ogrenci ev yemegi denilince akla ilk gelenler: 1- genelde kahvaltılık çeşitleri, yumurta, tavuk, türlü (tabii yapan yapıyo...) 2- eğer bu evde yaşayan öğrenci milleti gezmekten tozmaktan vakit bulursa birkaç çeşit yemek yaptığı olur(tas kebabı,buhara pilavı,salata vb)vakti olmadığı zamanda ( ki genelde olmaz ) makarna, patates kızartması (ben kendimden biliyom) 3- her daim bayat ekmek ve yumurta (yumurtalı ekmek)... 4-zaman zaman özenle pişirilip dibi tutmuş pilav (bulyon atmayi unutmayin) 5- patatesli yumurta.... tadından yenmez. doyurucu. içinde a , b ,c, d vitaminleri bolca olup aynı zaman da protein deposu ve de karbonhidrat kaynağıdır. 6- kurban bayramı dönüşü evden getirilen kilolarca kavrulmuş kıyma ( eve getirirken, kolinin yaptığı ağırlık dışında size hiç bir maliyeti yoktur) 7- haşlama yumurta, sahand...

elektrikle calisan aletlerde (bilgisayar olsun, mutfak robotu olsun, ne olursa olsun) herhangi bir problemle karsilastiktan sonra, fisi cekip de bir muddet beklemenin soruna cozum olmasi beni her zaman sasirtmistir. daha dun bilgisayar anakartin surucusunu guncelledikten sonra beklenmedik hatalar vermeye basladi. ekran kartini gormedi.. vb. format atmak uzere masaustundeki belgelerimi yedekledikten sonra (ne mutlu bana ki) uykum geldi ve format işini uyandiktan sonra yapmaya karar verdim. neyse, uyandiktan sonra yeniden baslattim blg.yi ve sorunun gitmiş oldugunu anladim. el hasili kelam, bugune kadar hep deterministik bir sistem olarak dusundugum bilgisayar dahi boyle yaparsa, bu dunyada 2 kere 2 nin her zaman 4 etmeyecegine ben de kanaat getirdim.

cok zaman olmus itu'de vizeye calismayali. en son, hatirliyorum da analysis of algorithms dersinin vizesine calismistim tarihler 30 mayisi gosterirken. 6 ay sonra tekrar bir vizeye calismak dogrusu hic de hos degildi :) neyse, sali gunu girecegimiz system programming dersinin vizesine calismak icin bir calisma olmus oldu en azindan su 3 gunluk calismam. bu arada yabanci dilin, ozellikle su donemde ne kadar onemli oldugunu idrak etmeye basladim biraz, en kisa zamanda yabanci bir dil ogrenimi icin girisimlerde bulunacagim. ozellikle rusca ya da cince ogrenmenin, bu ulkelerle yeni fakat hizli baslayan ticaretimizde ne denli onemli olabilecegini, su anda ogrenecegim teknik bilgiden daha fazla getirisi olabilecegini dusunuyorum. bakalim, onumuzdeki gunlerde biraz daha sekle sokacagim bu dusunceyi, uygun bir kalip olusturduktan-bulduktan sonra karar verecegim.