IM (instant messaging)
iletisim denilen, canlilar arasindaki -olmazsa olmaz- mevzuun onemini anlatabilecek yetiye sahip degilim. bunun tanimini-onemini okuyucuya birakiyor ve dikkatimi ceken bir konuya deginmek istiyorum.
karsilikli iletisimde, insanlar duygularini tamamen kelimelere dokemezler, bu bir gercektir. en usta yazar bile sectigi kelimeler ne denli guzel olursa olsun, ses, jest-mimik ve vucut dili olmaksizin, karsisindaki kisiye ancak duygularinin %60ini aktarabilir.
gunumuzde buyuk cogunlugun kullanmis oldugu hazir mesajlasma olayi (en bilineni msn) ise, iletisim catismalarini korukleyen, insanlarin birbirlerini anlamasini zorlastiran bir haldedir.
aslinda bunun sadece bir eglence araci oldugunu unutan bircok kisi, karsisindaki kisinin kelimelere dokmeye calistigi dusuncelerini bir de kendi sesiyle okuyarak anlam cikarmaya calisinca, is bazen cigirindan cikiyor.
ornegin: daha gecen gun msn-kisisel ileti kismima : "insanlar yazi ile ancak duygularinin %60ini anlatabilirler, iletisim ortami msn olunca ise ancak %40." yazmistim.
bu yazidan birkac kisi birbirinden cok farkli anlamlar cikardi. kimisi asık olup olmadigimi sordu, kimisi herhangi bir iletisim kursundan gelip gelmedigimi..
insanoglu karsisindakini en dogru sekilde anlamak istiyorsa, ses tonunu duysun, mimiklerini gorsun ne olur.
kucucuk bir tavsiye: ne olur, msn(ya da herneyse) denilen sey sadece eglence aracidir, onu onemli mevzulari halletmeye yahut guzel arkadasliklari yıkmaya kullanmayalim.
karsilikli iletisimde, insanlar duygularini tamamen kelimelere dokemezler, bu bir gercektir. en usta yazar bile sectigi kelimeler ne denli guzel olursa olsun, ses, jest-mimik ve vucut dili olmaksizin, karsisindaki kisiye ancak duygularinin %60ini aktarabilir.
gunumuzde buyuk cogunlugun kullanmis oldugu hazir mesajlasma olayi (en bilineni msn) ise, iletisim catismalarini korukleyen, insanlarin birbirlerini anlamasini zorlastiran bir haldedir.
aslinda bunun sadece bir eglence araci oldugunu unutan bircok kisi, karsisindaki kisinin kelimelere dokmeye calistigi dusuncelerini bir de kendi sesiyle okuyarak anlam cikarmaya calisinca, is bazen cigirindan cikiyor.
ornegin: daha gecen gun msn-kisisel ileti kismima : "insanlar yazi ile ancak duygularinin %60ini anlatabilirler, iletisim ortami msn olunca ise ancak %40." yazmistim.
bu yazidan birkac kisi birbirinden cok farkli anlamlar cikardi. kimisi asık olup olmadigimi sordu, kimisi herhangi bir iletisim kursundan gelip gelmedigimi..
insanoglu karsisindakini en dogru sekilde anlamak istiyorsa, ses tonunu duysun, mimiklerini gorsun ne olur.
kucucuk bir tavsiye: ne olur, msn(ya da herneyse) denilen sey sadece eglence aracidir, onu onemli mevzulari halletmeye yahut guzel arkadasliklari yıkmaya kullanmayalim.
Yorumlar